30 Nisan 2010 Cuma

fantastik rüyalar

ilginç rüyalar görmekteyim şu aralar. bi gece önce ayşe arman bizle röportaj yaptı, ben yataktan bi dünya starı olarak uyandım. allah dağına göre kar veriyo demek ki yürüyüşüm değişti yahu, etkisinden 1 saatte ancak çıkabildim. yine çıkamazdım da yıkanması gereken bulaşıkları, ütülenmesi gereken ütüleri görünce acı gerçek tokat gibi çarptı yüzüme, e starlar çamaşırdı bulaşıktı uğraşmıyo tabi. haa bi de ayşe armana saçlarını sordum kuaförün kim ayşecim diye. rüyada bile şapşalım, sen starsın ulann, para bok, ne diye sorarsın? :)


dün gece gördüğüm rüya biraz daha ilginç. efe yok oldu. bu arada olsa hiç yok demem hani:) biz sevgilimle bi ranzanın üst katında yatıyomuşuz. ama sadece yatıyoruz öyle elimiz işte gözümüz oynaşta değil yani. Odaya biri girdi, efe'nin de o arada görünmemesi gerekiyomuş, ben üzerini yorganla kapadım. içeri giren adam gitti, bi açtım efe yok. ranzayla duvar arasında boşluk varmış, eğildim baktım, alt kata indim oraya da baktım. yok !!! Yuttu kara delik efemi...gitti dalyan gibi sevgilim.


sabah uyanır uyanmaz anlattım, dikkat et kendine tamam mı sevgilim dedim. heyyttt bee david copperfield gibi adamım dedi. salak yahuu salak :))))

26 Nisan 2010 Pazartesi

İSTEK HATTI



efe her ne kadar sinirlenince sen insan değilsin ipek, walla da billa da garip bi yaratıksın dese de bende insanım ve isteklerim oluyo şu fani dünyada. yazmak istedim,yazarsam gerçekleşir belki dedim,hadi bakalım.

EFE

* bloga bişiler yazsın (ilk isteğimin bu olması beni de şaşırttı dosTlar,ellerim benden bağımsız yazıverdi)



* maç izlemesin.izlerken içindeki gorili ortaya çıkarmasın,korkuyorum. çok sevgili galatasarayı gol atınca tepinmesin,o esnada bana sarılmasın, boğulucam bi gün bunu algılasın.



*daha düzenli bi adam olsun,evi daha az dağıtsın,çoraplarını mümkünse aynı odada çıkarsın,sabahları çoraplarım nerdeeee benimmmm diye sinir krizi geçirmesin



* ben alışveriş yaparken aramasın,dikkatimi dağıtmasın, hemen bırak o elindekini çok çirkin hiç yakışmaz sana demesin, hissetti mi acaba diye içime kurt düşürmesin



*mantı yapmayı öğrensin,her akşam bana mantı yapsın.



*her sabah da salçalı kaşarlı enfes sucuğundan yapsın.



*ben yemek yerken ye tosunumm ye demesin. (gıcık)



*yemeğin ilk lokmasında suratını ekşitmesin,gülmesin, ee bu çok kötü olmuş sevgilim demesin.burdan da şu sonuç çıkmasın çok rica edicem,ben kötü yemek yapmıyorum,efe hep aynı bayat espriyi yapıyo.



*friendfeedini,twitterını her bi bokunu kapatsın




İPEK




* daha fazla film izlesin, daha çok kitap okusun, bahardı yorgunluktu demesin bahane bulmasın



* daha az alışveriş yapsın, evde okunmamış bi sürü kitap varken gidip kitap almasın (son çılgınlığım bu)



* daha az telefon görüşmesi yapsın, beyni patlıcak, kanser olup gebericek. yok ben böyle mutluyum diyosa telefonu kulağına bantlasın, kolundan ve boynundan da olmasın.



* 3 kilo zayıflasın, hergün bacaklarına badem yağı sürsün bunu alışkanlık haline getirsin,üşenmesin



* daha az kahve içsin, artık uykusunu kaçırmadığını anlasın



* e artık bi yüzük beğensin, kararından hiç pişman olmasın. eve geldiği an ayy bu çok çirkinmişşş diye ağlamasın



* yazın gelmesine birazcık daha zaman olduğunu algılasın, incecik şeyler giyinip aksırıp tıksırmasın




EVREN




* saksıdaki çileğimi hemen büyütsün. sabah bi uyanıyım bi saksı da 1 kilo çilek olsun mis koksun. sonra ben onları çilek reçeli yapayım ve anneminkine 10 bassın.


* bi kızımız olsun adriana lima'ya benzesin

* arabamız olsun,range rover:)


* evimiz olsun, cihangir de:)



* bi gün tel. çalsın, acun beni de survivora çağırsın, hem yanayım hem de karnım belime yapışsın

* sağlık,huzur,mutluluk dolu bi yaşamımız olsun. ( son sırada sağlık istemek ne şahane)


EV




* kendi kendini temizlemeyi öğrensin

* dağılmasın

* bana hizmet etsin. evet ya yapsın bunu,hep ben hep ben. sil,süpür temizle.yeter be yeterr.


OKUL

hemen bitsin !!!!

24 Nisan 2010 Cumartesi

falcıbacı.com


Allah beni nasıl biliyosa öyle yapsın e mii? yine falcıya
gittim ben. kim nerde falcı var dese atlaya zıplaya
gidiyorum zaten. ne paralar bayılıyorum, bi de saf saf
inanıyorum ya kendime ne diim bilemedim.
benim fal aşkım ortaokula dayanır. halamın sevgilisi
vardı,üniversiteden beri beraber olduğu.bi türlü
evlenemiyolardı, o her fırsatta falcıya gidiyodu. ben durur
muyum orda bi yaygara,bi çirkeflik,ağlama zırlama benim
de falıma bakılıyodu.her defasında da senin neyin var
kızım fallık diyolardı.kuduruyodum. bi günde yine bi falcı
teyze kızııımmmm senin daha bokun kurumamış götünde,
baksak nolceek demişti. çok ağırıma gitmişti. içime dert
oldu walla,ben falcıya gittiğimde ilkokula giden biri olsa
yanımda, bende baktırıyım mı ipek dese, hemen çocuğum
nerde kahven derim. o çocuğun da aşk hayatı olabilir
öğrenmek istediği şeyler olabilir ki bendenizin vardı.
lise de okuldan kaçıp falcıya gidecek kadar abartım olayı.
hatta manisaya gittik. ayy kadın nasıl bişiydi allahım.
bişiyde söylemek istemiyorum cinleri yetiştirir falan
çarpılırım mazallah. bildi falcı teyze herşeyi bildi ama
korkunçtu işte. bi de ben korktukça göözümeee bakkk
diyodu, tüylerim diken diken oldu bak.
üniversite de ilk yıl çok akıllı uslu durdum. sanki falım
fallanmıştı,merak ettiğim bişi yok gibiydi ama baktırıyodum
yine de arkadaşlarıma falan. sonra kızılcıklıdaki boncuk
ayşeyi keşfettik zeyneple. (efeyle bize büyü mü yaptılar
acaba düşürken ona mı gitsem diye düşündüm,itiraf ediim:)
kadın çingene,simsiyah bi teni
var ama gözleri masmavi. o yüzden de boncuk ayşe. baktığı
kafe nasıl leş bi yer.resmen kadın pazarlıyolar gibi bi hava
var.sigara dumanı her yer,ucuz ucuz kadınlar, bi tarafta
okey oynayan amcalar,loş ışık...boncuk ayşe bana takmış
durumdaydı, güzel kızım diye öpüp kokluyodu beni,bi gün
gittiğimizde eğildi kulağıma seni çok beğeniyorum dedi.
lezbiyen desem değil torunu varmış,benim bereme de
yavşamıştı, para veriyim al demişti,hem torunlu hem
lezbiyen olamaz heralde? Neyse biz ordan öyle korkuyoduk
ki 2 kişi gittiysek eğer o gün birimiz fal baktırıyoruz falan.
kahveye bişi katarlarsa uyuyup kalmayalım,bizi
götürmesinler diye. kafamdan neler geçiyo,boncuk ayşe
manukyan gibiymiş,bizi pazarlıcakmış kahve bahaneymiş
hayat şahaneymiş ohhh...efeye söz verdim artık oraya
gitmiyorum ama dün başka birine baktırdım.işte
söyledikleri.
*2.ölen dedem samsun içiyomuş,birine 3 paket alıp
vericekmişim.(içiyodu iyi hoşta benim vericeğim sigaranın
ona yararı ne?biri açıklasın hemen gidip alıcam)
*anneannem hep benimleymiş,beni çok seviyomuş mezarına
daha sık gidicekmişim.(bi de bak şimdi burda o, burnuna
kokusu gelmedi mi dedi, çok tırstım)
*efe çok iyi bi çocukmuş,bana çok aşıkmış,evlenicekmişiz
*2 evimiz olucakmış
*çocuk demedi, kısır mıyız acaba? Korunmaya son, merak
ettim:)
*Kimsenin evinde banyo yapma,zehirleniceksin dedi,ulann
sanki en büyük zevkim başkasının evinde yıkanmak,fantaziye geel
:) yediklerine de dikkat et gıda zehirlenmesi de olabilir
dedi.
*kolestrol,tansiyon hersey iyi,sağlıgın yerınde dedi, bana
baksanaa teyzeee, ne arasın bende kolestrol diyemedim:)
*Efe'nin annesi beni çok seviyomuş, canımmmm:)
*İstanbul görünüyo dedi bi de.
yarım saat anlattı bişiler de bunlar kaldı aklımda.ordan
çıkınca yamuluyorum aaa şunu da bildi wayy anası bunu da
diyorum,sonra geçiyo.yazınca komik geldi bak. öperim sizi
giderim.
ha bi de izmirde falcım var benim,karşıyakada ki müjgan
cafe. bu da gitmeden size kıyağım olsun.muck.

ipek
***çok girintili çıkıntılı bi yazı düzeni olmuş, yüzük beğenemeyen ruhu sıkılan insan psikolojisi:)

22 Nisan 2010 Perşembe

imdaatt !!!



Ne zor şeymiş yüzük beğenmek. ömrümden 5 yıl gitti, gözlerim kör oldu ekrana bakmaktan. hepsi benim olsun istiyorum, karar veremiyorum. ağlıciiim şimdi :(((

19 Nisan 2010 Pazartesi

neden ayrıldık?

Benim beynim kötü olanı unutmaya programlanmış, aslında kinci bi insanım da. hem unutup hem nasıl kin tutabiliyosun deseniz inanın bilmem.sanırım bu şöyle bi durum, sevdiğim insanların yaptıklarını unutabiliyo sevgili beynim ama sevmediğim hayatımdan çıkarmaya can attığım insanlara karşı adil davranmıyo. sürekli hatırlatıp daha çok nefret edeyim istiyo.
efe tabiki nefret ettiğim bi insan olmadığı için, olamayacağı için hemencecik unuttum o kötü günleri,sanki hiç ayrılmadık gibi. rol yapmıyoruz, gerçekten o da bende böyle hissediyoruz. bundan şu sonuç çıkmasın efe zaten bana hiçbişi yapmadı, beni üzmedi. ayrılmadan önce ben garipleşmeye başlamıştım. sorunun bende olduğunu efenin aynı adam olduğunu biliyodum. ama ahh o "ama" lar. içimi bişiler kemiriyodu. herşey kendimi çirkin hissetmemle başladı:) regl öncesi cinnet geçiriyorum ya öyle bişi geçer dedim. sanki ben çirkinleştikçe efe daha yakışıklı bütün kadınların taptığı bi adam oluyodu gözümde. kıskanıyodum evet ama halini tavrını,tipini,boyunu posunu,saçını başını,gülüşünü,duruşunu, herşeyi. normalde efenin kız arkadaşarıyla çok iyi anlaşan ben hepsine düşman oldum bi anda, farkına varmadan tersliyodum hepsini olur olmaz. dışarı çıktığımızda huzursuzdum hep, hem kimse olmasın istiyodum yanımızda hem de efeyle yalnız kalmaya korkuyodum. evde de durum bok gibiydi. sanki efe ben yokmuşum gibi davranıyodu. aslında davranmadığını çok iyi biliyodum. ama anlamıyodu ki mantığım. efeye odada bişi göstericektim, gelirmisin dedim, 5 dakika sonra olur mu sevgilim dedi. ben 5 saat ağladım. efe hiç bi seferde gelmez hep bi saniye,10 dakka sonra, birazdan der. ama dedim ya normal değildim, anlayamadım hiç.
sonra bigün bi baktım ben kendimi efeye karşı nasıl doldurmuşum, içimde sanki efeyi sevmeyen başka biri var da beni ondan soğutsun diye uğraşıyo gibiydi. nitekim başarılı da oldu. öyle bi an geldi ki bana dokunmasına bile dayanamıyodum. eve gelmek istemiyodum, okulda oturuyodum boş boş...ödevleri bahane edip geç gelicem diyodum. o da biliyodu aslında ama elinden bişey gelmiyodu. naapsın?
Ayrılalım, git dedim bi gün. uykum kaçtı diyip salonda uyumuştum o gece, uyandım çatlıyorum uyansın da söyliyim bitsin gitsin istiyorum. kahvaltıyı hazırladım, yemesine sabrım gelmedi. git dedim işte... sormadı bile nedenini. peki dedi. gitti.
ağladım,ağladım,ağladım. günlerce hemde. peki demese bağırsa çağırsa belki bu kadar ağlamazdım. uyuyamadım o yokken, yemek yiyemedim çok zayıfladım, eve kimseyi çağıramadım...düşündüm bi başıma. geldiğimiz durum kadar kendi halime de üzüldüm.
eskişehir dar geldi, istanbul' a gittim. 3 günden fazla kalamadım ankara'ya geçtim ordan. zaten gri ankara, sıkıcı, boğucu 1 gece sabredebildim...yazarken daraldım walla. off ne günlermiş.
bundan sonrası mutlu son zaten. anlatıcam ama sonra. öperim sizi, giderim.
ipek

12 Nisan 2010 Pazartesi

yazdım rahatladım


** efe 3 gündür atakuleden at beni in aşaa tut beni diye tahammül sınırlarımı zorlayan bi şarkı söylüyo. o kadar içime işledi ki şarkı, tüm gün biri içimde avaz avaz söyledi durdu. arkadasımın bırıne anlattım, o da evir çevir kıvır çevir salla,salla salla salla sallaa tittreeet diye güzide bi ankara şarkısı söyledi. şimdi biri susuyo içimde biri başlıyo, kabus:)

** sabah gülsuyuyla yüzümü silicektim. ağzımla açıyım o tıpasını dedim, fooşş diye doldu ağzıma,güllaç yemiş gibi oldum sabah sabah:) asetonu da bu şekilde açıyorum, demek ki neymiş açılmamalıymış. ağzıma o dolan aseton olabilirdi ve ben kör olablirdim. (aseton içince kör falan olunmuyo tamamen şimdi uydurduğum bişi.)

** efe çok dedikoducu bi adam olmaya başladı. adamın huyu değişti resmen. geçenlerde ilkokul arkadaşını yolda gördük, kızla bayaa bi konuştu ohh iyi geldi seni görmek falan dedi hatta.kızla vedalaştık,gitti.başladı bizimki,ilkokulda altına yaptığımdan girdi şu an ki koca poposundan çıktı. efenin hep böyle kalmasından korkuyorum, geçer mi?

** her yıl aynı şey oluyo, ben kilo kilo çilek yiyorum alerjim olmasına rağmen. sonra o yediğim çilekler vücudumda çıkıyo resmen, olsun ben onları da seviyorum.

** yaz geliyo hani bikini giyicez ya, ben bol miktarda su içiyim dedim. selülitlerim olmasın diye. (hiç yok ya :p) onu da yüzüme gözüme bulaştırdım, su kustum resmen litre litre:)hiç öyle iğrenç demeyin kusmuğum çilek kokuyodu:) BÖÖĞĞRRKK
** şimdi ben biraz hastalık hastasıyım ya hani, benim bu aralar yüzüm uyuşuyo bi de başım ağrıyo. efeye söylemeye korkuyorum,inanmıyo artık,gidiyoruz sağlamsın diyo doktor, sonra bi ton bıdı bıdı. ama bugun gazetede okudum cocugun bırının de yuzu uyusuyomus, başı ağrıyomus kafasında mandalina kadar tümör varmış. bende yoktur dimi? korkuyorum, ya geç kalındıysa, ölürsem?
** teyzem dün telefonda şunu anlattı, çocugun birininı derste hocası kaldırmıs adın ne demıs,fatıh demıs cocuk,o zaman sen fatıhayı oku demıs. sonra bırını daha kaldırmıs cocuk demıs kı adım yasin ama kısaca bana kevser derler. ben buna abartısız 1 saat güldüm. 6.sınıfa giden kuzenim anlatmış teyzeme o da bana anlattı ama hiç gülmedi. gülmediğin şeyi niye anlatıyosun ki kadıınn:) Efeye anlattım, 5 dakika sustu adam, inanamadı buna güldüğüme:) şimdi yazarken bende inanamadım buna güldüğüme:)
****daha çok şey yazasım var da ütü yapıcam, aman yaa ne zor iş kadınlık. öperim giderim.

8 Nisan 2010 Perşembe

voodoo


bu kadar atraksiyondan sonra size neler olduğunu anlatmak farz oldu. uzun süredir yazıyım diyorum ama öyle vıcık vıcık haldeyiz ki efeyle, tuvalete gidince bile özlüyoruz falan:) delimiyiz ne? :) biz hep böyle göt göte yaşayan bi çift olduk zaten ama bu sefer boku çıktı. efeye,başvuralım bizi yapıştırsınlar siyam ikizi olalım dedim, o zaman sevişemeyiz salak dedi. haklı, arada duruyo beynim, çatlarım ayol, adam dibimde sevişemiyorum:)

efeye sen yaz olanları dedim, ayy çok üşeniyorum gel bi öpiyim dedi. öpmeye üşenmiyo tabi. adam güzel şeyleri paylaşma özürlü, kavga ederiz yazar, ayrılırız yazar. hemen yazmış oraya bok varmış gibi, ayrıldık diye. cümle kurma özürlü, kolay tabi ayrıldık bitti demek. artık 1 yıl götürür bu onu :) bak yine gözüme domuz gibi görünmeye başlıcak susiyım en iyisi ben:) domuz dedim de, biz ayrılmadan önce efe benim gözüme domuz gibi görünmeye başlamıştı. nefret ediyodum resmen ya, yüzyüze gelicez de o meymenetsiz sıfatını görücem diye ödüm kopuyodu. ayrıldıktan sonra bi arkadaşıma durum bu bu dedim. ayy siz ayrılın diye domuz büyüsü yapmış olmasınlaaarr ipeeek dedi. bu arkadaşım da böyle acayip heyecanlı iki saniye yerinde duramayan bi hatundur. biz kalktık aranıyoruz nereye sürdüler acaba domuz yağını diye:) herşeyi döktük, bütün dolapları boşalttık domuz yağı arıyoruz, kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz ve biz üniversite okuyoruz:) ev savaş alanına döndü bişi bulamadık diye üzülürken burcu atladı, buldum işte burda, yapmışlar hainler kotuna sürmüşler dedi. bende çok heyecanlandım hatta inandım bi 2-3 dakika ama sonra hatırladım, mum damlatmıştım ben o kota:) Ne sersemlik allaahımmmm:) bulamadık diye bayaa üzüldük, ben umudumu o domuz yağına bağlamıştım, bulunca efe domuz olmaktan çıkıcak biz eski mutlu mesut günlerimize dönicektik.

kahve yaptım, içiyoduk.mevzu yine biz tabii... burcu dedim böyle içli içli, hayatta en sevdiğin şey nedir deselerdi, efenin benim sırtım ona dönükken, bana sımsıkı sarılması böyle sıcacık sıcacık derdim ama dedim ya yüzünü görmiyim diye arkamı dönüp uyuyodum, yatakta ilk defa üşüdüm çünkü efede delirip sırtını dönünce yorgan bi o tarafa bi bu tarafa gidiyodu, aramıza uçurumlar giriyodu,soğuk rüzgarlar esiyodu üşüyodum dedim.(cümlem çok uzun ve bi o kadar da mantıksız ama anladınız dimi derdimi:) amann demez olsaydım, ayy ipeekkkk domuz değil bu kesin kaşık büyüsü dedi. aman kalkamam burcu git bak kaşıkların yerini biliyosun dedim. bi de fırça yedim,ne safsın ipek ya kaşığın evde ne işi var o toprakta dedi. ben nasıl tırstım, ne toprağı ya diyorum, cin fikirler geçiyo aklından belli, cevap bile vermiyo bana:) Kaşıkları sırt sırta gelicek şekilde birbirlerine bağlayıp toprağa gömüyolar, o zaman böyle sizin belirtiler oluyo işte dedi. bana bi daral geldi, bi sıkıldım. kim uğraşsın bizle burcu ya derken, sen çok zayıfladın ipeEEk kürdan büyüsü bıdı bıdı derken sevgili aradı da gitti.

benim de kafamı kurcaladı aslında, burcuya da soramadım sonra,tükürdüğümü yalamıyım dedim ama internette hoca bile araştırdım. ayy bunu anlattığıma inanamıyorum. şarap çarptı, salaklaştım, döküldüm iyice. bi de sevgilim uyumak için beni bekliyo, devamını yarın anlatırım bi ara.
möçk
ipek

sevdiceklerimiz