19 Nisan 2010 Pazartesi

neden ayrıldık?

Benim beynim kötü olanı unutmaya programlanmış, aslında kinci bi insanım da. hem unutup hem nasıl kin tutabiliyosun deseniz inanın bilmem.sanırım bu şöyle bi durum, sevdiğim insanların yaptıklarını unutabiliyo sevgili beynim ama sevmediğim hayatımdan çıkarmaya can attığım insanlara karşı adil davranmıyo. sürekli hatırlatıp daha çok nefret edeyim istiyo.
efe tabiki nefret ettiğim bi insan olmadığı için, olamayacağı için hemencecik unuttum o kötü günleri,sanki hiç ayrılmadık gibi. rol yapmıyoruz, gerçekten o da bende böyle hissediyoruz. bundan şu sonuç çıkmasın efe zaten bana hiçbişi yapmadı, beni üzmedi. ayrılmadan önce ben garipleşmeye başlamıştım. sorunun bende olduğunu efenin aynı adam olduğunu biliyodum. ama ahh o "ama" lar. içimi bişiler kemiriyodu. herşey kendimi çirkin hissetmemle başladı:) regl öncesi cinnet geçiriyorum ya öyle bişi geçer dedim. sanki ben çirkinleştikçe efe daha yakışıklı bütün kadınların taptığı bi adam oluyodu gözümde. kıskanıyodum evet ama halini tavrını,tipini,boyunu posunu,saçını başını,gülüşünü,duruşunu, herşeyi. normalde efenin kız arkadaşarıyla çok iyi anlaşan ben hepsine düşman oldum bi anda, farkına varmadan tersliyodum hepsini olur olmaz. dışarı çıktığımızda huzursuzdum hep, hem kimse olmasın istiyodum yanımızda hem de efeyle yalnız kalmaya korkuyodum. evde de durum bok gibiydi. sanki efe ben yokmuşum gibi davranıyodu. aslında davranmadığını çok iyi biliyodum. ama anlamıyodu ki mantığım. efeye odada bişi göstericektim, gelirmisin dedim, 5 dakika sonra olur mu sevgilim dedi. ben 5 saat ağladım. efe hiç bi seferde gelmez hep bi saniye,10 dakka sonra, birazdan der. ama dedim ya normal değildim, anlayamadım hiç.
sonra bigün bi baktım ben kendimi efeye karşı nasıl doldurmuşum, içimde sanki efeyi sevmeyen başka biri var da beni ondan soğutsun diye uğraşıyo gibiydi. nitekim başarılı da oldu. öyle bi an geldi ki bana dokunmasına bile dayanamıyodum. eve gelmek istemiyodum, okulda oturuyodum boş boş...ödevleri bahane edip geç gelicem diyodum. o da biliyodu aslında ama elinden bişey gelmiyodu. naapsın?
Ayrılalım, git dedim bi gün. uykum kaçtı diyip salonda uyumuştum o gece, uyandım çatlıyorum uyansın da söyliyim bitsin gitsin istiyorum. kahvaltıyı hazırladım, yemesine sabrım gelmedi. git dedim işte... sormadı bile nedenini. peki dedi. gitti.
ağladım,ağladım,ağladım. günlerce hemde. peki demese bağırsa çağırsa belki bu kadar ağlamazdım. uyuyamadım o yokken, yemek yiyemedim çok zayıfladım, eve kimseyi çağıramadım...düşündüm bi başıma. geldiğimiz durum kadar kendi halime de üzüldüm.
eskişehir dar geldi, istanbul' a gittim. 3 günden fazla kalamadım ankara'ya geçtim ordan. zaten gri ankara, sıkıcı, boğucu 1 gece sabredebildim...yazarken daraldım walla. off ne günlermiş.
bundan sonrası mutlu son zaten. anlatıcam ama sonra. öperim sizi, giderim.
ipek

3 yorum:

éLLa Çiça dedi ki...

pire icin yorgan yakanlardansin demek ki sen de benim gibi. ben de simdi tam da bu durumlari yasiyorum. hic bi sucu gunahi yok ama ben kafamda yazdim yazdim senaryolari hem kendimi ondan, hem onu kendimden soguttum. basit gibi görunuyor ama öyle degil her iliskide oluyor böyle seyler.. arada bir ayrilik iyi geliyor insana.

nasil abristiginizi da anlat emi. öperim

sentekbizikimiz dedi ki...

ella, kadının halinden kadın anlıyo işte:) Sen benim yaşadıklarımı yaşama baştan saçmalama.ayrılalım falan sakın deme.tekrar barışacağını bildiğin bi ilişki de kendini üzmekten başka bişeye yaramıyo. umarım en kısa zamanda düzelirsiniz kuzucum. öpüyorum çook.

Adsız dedi ki...

bu kadar tatlı olma ipekk!!!!

sevdiceklerimiz