26 Şubat 2010 Cuma

11 Şubat 2010 Perşembe

balgamlı amca, tombul teyze, şirret karı

yolculuğum kabus gibiydi. ben böyle bişi görmedim, duymadım arkadaş. kış olmasa inicektim walla yolda, yolculuğuma yürüyerek devam edicektim, arkamdaki yaşlı amcayı ve yanımdaki tombul teyzeyi protesto ederdim hem bu sayede. teyze tombul, cam kenarına sinek gibi yapıştırdı beni. naapsın yemiş yemiş böyle olmuş, kısmet herşey dedim, üzüldüm bi de. ama bi yerden sonra kadın pis şişkoya dönüşüverdi içimde. hem çok konuşuyo, hem çok meraklı hem de sürekli bişiler yiyodu. üstelik sadece yese iyi, bana da ikram edip almayınca da ölümü gör al kız diyodu.




yaşlı amcayı daha da felaketti, sanırım amca üşütmüş ciğerlerini, bi öksürüyo diyosun ki allahım düşücek şimdi ciğerleri önüne. bi de kesin balgam var böyle, hırıltılı öksürük yani. ben ne fantaziler kuruyorum yanımdaki şişko konuşurken. diyorum ki şu amca öksürüyomuş ğııırrrpp derken balgamı benim saçıma yapışıyomuş yeşil yeşil. sonra benim saçlarım çok ya hani, beni görmüyomuşum, efe saçlarımla oynarken bi bakıyomuş yeşil, sümüğümsü balgam.( kusucam ^^ ) bunları düşünüp koltuğa yumuldum resmen, iki büklüm oldum, belimdeki kayan disk sayısı eminim 5' e falan çıktı.





indim otobüsten çok şükür diyerek, kampüsün önündeyim, hava buz, izmirden gelince insan bi garip oluyo, dişlerim, çenem benden bağımsız oynayıp duruyo zaten. taksi çağırdım geldi, ben taksiye doğru yürürken bi kadınla bi kız benden önce atladı bagaja doğru. ben kendimi fazla sıktım kesin otobüste, allah yarattı demedim ve panter gibi atladım üstlerine. zafer benim oldu tabii... kadın, aman kızım şirret karı boşver binsin dedi. hem karı dedi hem şirret :) ihhihhii ^^


Öper sizi şirret karı

3 Şubat 2010 Çarşamba

Kibariye'nin memleketinde aşk ♥ ♥ ♥



5 gündür izmirdeyim. annemin ve babamın yanında, efe de kendi ailesinin...parmaklarımla böyle gün sayınca daha yeni geldiğimi ama 5 günün bayaa uzun geldiğini farkettim. o kadar uzun geldi ki bugün hem çok çılgın hem de böyle çook romantik bişi yaptık.ilerde çocuklarımıza, yok yok torunlarımıza dicem ki bu büyükbabanız var yaaa, dünyanın en tatlı,en romantik,en lokum sevgilisiydi. onlarda anlat hadi büyükanne
dicekler, ben milyonuncu kez anlatıcam zevkle, onlar da bıkmadan tekrar tekrar dinlicekler ilk kez dinliyomuş gibi. gerçi şimdiki nesil duygusuz, yeni yetme sıçırtmalar aşktan meşkten anlamıyosa bi 30 yıl sonra sallarlar mı, aşk diye bişi kalır mı bilemicem. neyse mevzumuza dönelim.



efe'den ayrılırken bayaa ağladım zırladım,sanki 5 ay ayrı kalıcaz anasını satıyım. ilk 2 gün seni çok özlüyorum aşk böcüüm, sana sarılıp uyumak vardı ahh ahh, yatakta soğuk zaten, nerdeeesin modunda geçti. Sonra özlem derecemizin arttığındanmıdır bilinmez, çılgınlar gibi kavga ettik. neden telefonu 1 seferde duymuyosun, yemek yiyosan kapatabilirim bu kadar soğuk konuşmana katlanamıcam, yanında biri varsa sonra konuşalım, neden uyuyosun ya bu saatte tüm gün naaptın bakiim sen gibi tipik ayrı şehirlerde olan ve birbirini deli gibi merak ettiği için birbirine saran sevgili triplerine girdik. ( cümlemin uzunluğuna dikkat çekerim ^^ konuşurken de böyle oluyo, konunun özünden sapıp başka diyarlarda bulduğum çok oluyo kendimi, gerçi şimdi sapmamışım, konu yerli yerinde ama cümlem uzamaya devam ediyo:::)



Dün gece uyumadan önce yine depreştik, hatta ben ağladım bi güzel. efe'nin dayanamadığı tek şey, ölür ya 2 damla göz yaşımı görse. ben burnumu çekiyodum ki buluşalım yarın dedi. nasıl sinirlendim, dalga geçiyo diye. baktım adam ciddi, oluurr dedim. ama evdekilere söylemeyelim hem anlamazlar, bokunu çıkardığımızı düşünürler hem de atraksiyon olsun dedi. ayy ben nasıl fingirdiyorum, sanki lisedeyiz,ilk defa buluşucaz... kimse bilmicek ya fazla coşkulu. bi de hayvan ben e nerde sevişicez dedim. puahahaa. adam erkek haliyle sormuyo, utandım walla. sordum efeye laf kaynadı, sonra tekrar dedim e nerde sevişicez diye, efe delirdi işte orda. sevişmekten öte şeyler de var ipek dedi. haklı, çok haklı:))

Buluşmaya karar verdik sıra plan yapmaya geldi. 1500 saat düşündük nerde buluşsak diye. karar verdiğimiz yer hakkaten enfes, AKHİSAR :) ben o arada aa kibariye'nin memleketi dedim, sanıyorum insan fazla sevinçten zaman zaman saçmalayabiliyo. kibariye ne alaka, ondan bizene, çözemedim:))



efeyle 11 de buluşmaya karar verdik, 90 km izmir'e, balıkesir'e 86 :) 8' de uyandırırım ben seni dedi, kapattık. annemim yanına gittim ben yarın özgeyle buluşucam kahvaltı yapıcaz dedim. sonra da alsancakta takılırız, beni merak etmeyin. annem, bizi mi görmeye geldin arkadaşlarını mı anlamadım falan dedi. bende sallamadım, dinlemedim bile:)



Gece bende bi heyecan bi heyecan, kaç kez uyandırdım efeyi. telefonunu kapattı en sonunda:) bende bunu bekliyomuşum sanırım, uyudum hemen sonra. sabah efe aradı, uyandım, hazırlandım bi güzel, gittim otogara...nasıl güzel bi duygu anlatamam ^^Yol boyunca telefonla konuştum, hiç sevmediğim eski ev arkadaşımı bile aradım zaman geçsin diye. nitekim
geçti, indim otobüsten beni bekliyodu canım sevgilim. koştum atladım boynuna, hayvan gibi öpüştük kibariye'nin memleketinde olduğumuzu unutarak:)



küçücük bi pastane bulduk, bi ton pasta börek aldık, sıcak çayla yedik bi güzel. o kadar romatikti ki, sanki orası böyle 5 yıldızlı bi otelin lüks restoranı gibiydi. gerçi öyle olsa bu kadar romantik gelirmiydi, parayla saadet olur mu orası tartışılır.



pastaneden çıktık, sokaklarda boşboş dolaştık, zaten 2 tane caddesi var :) Efe 3 saniyede bi kibariyenin memleketi haa diye böğürerek güldü. sonra bi mağaza gördük, super şeyler satıyo. minicik elbiseler falan var, yolu düşen olursa akhisarın girişindeki köşe dükkan. zaten ondan başka mağaza yok adam gibi görürsünüz. sevgilim ordan bana supersonik bi elbise aldı, giyiyim mi dedim, kibariye'nin memleketinde olmaz şimdi, izmirde giy dedi. uyanık sevgilim bi de poşetten çıkar çantana at, şimdi gider annene bak diye gösterirsin, salaksın dedi. haklı.yapardım:)



Sonra ayrılık vakti geldi, sevgilim beni otobüse bindirdi, el salladı. ben ağladım... ama akhisardan izmir'e kadar salak bi tebessüm vardı yüzümde, normalde otobüste kimseyle konuşmayan ben yanımdaki teyzeye efeyi anlattım. aşk işte ...




ipek

sevdiceklerimiz