22 Eylül 2009 Salı

şarkılar seni söyler, dillerde nağme adın...


Traş olmak kimine eziyet gibi gelir, benim ise en büyük keyfim. Önce bir kez uzayan sakallarımı keserim, şöyle sağdan soldan bir bakar zemin etidünü yaptıktan sonra 2. kez traş olurum. Yamuk yumuk tarafları düzeltir, imajımı tazeler, kendimi sever-sevdiririm... Traş bitiminde mis gibi losyonumu sürerim, kendimi ipeğe öptürürüm ki bazen o ileri gidip resmen yalamaya kalkar hayvan :) falan filan.. işlem genel olarak böyle.. tabii bunları yaparken şarkı söylemeye de bayılırım... geçende yine bu biçim traş oluyorum, bir yandan da çok sevdiğim grup vitaminin şarkılarını mırıldanıyorum.. bu seferki şarkı -ŞAŞIRMAYIN-... bilenleriniz vardır belki şaşırmayın'ı.. çok keyifli bir parçadır... ben şu kısmı tutturmuş tekrarlıyorum...

ceplerinde marlboro
çakmaklar zippo

levis'ın üstüne ipek giymiş kro,


ama sadece burası, şarkının gerisi gelmiyor aklıma... ipek bunu içeriden duyuyor ama neresini duyuyor.... ipek giymiş kro... tabii basıyor çığlığı EFEEEEEEEEEEEEEEEE ne dedin seeeeeeeeeeennnnnnnn... ben de bir an salakladım, ne dedim ben şimdi, birşey demedim ki, acaba daha önceden birşey dedim de onu mu duydu filan böyle ben de panik oldum hatta o panikle de sakala biraz fazla girdim, imajı hafiften zedeledim... göt korkusu işte afedersiniz :)

- ne dedim yaaa....
- ipek olmuş kro mu dedin sen?
- ne krosu yaa ben sana kro olmuş dermiyim, nerden duydun yaaa, yok öyle bişey yaa...
- nasıl yok yaa aaaa bi saattir söylüyosun!!! ( burada bakışlarını alnımın çatına çatına vuruyor, sanırım elindeki televizyon kumandasını nereme vuracağını kestiriyor gözüne )
- ben öyle bişey demedim yaaaaa saçmalama! ( bir kadına şişman olduğunu söyleyin ama sakın kro olduğunu söylemeyin, tavsiyem... )
- dedin işte duydum gerizekalı bir saattir söylüyosun!!!...
- şarkı söylüyorum ben yaaa...
- ne şarkısı? söyle bakiyim...

başlıyorum tekrarlamaya...

ceplerinde marlboro
çakmaklar zippo
levis'ın üstüne ipek giymiş kro,

bende jeton anca düşüyor, ipek yanlış anladığına gülüyor, ben hem jetonuma hem de ipeğe gülüyorum... derken ipek şarkını devamını getiriyor...

ruhu odun,gövde ağaç,kafası sunta
altın semer vursanda,zonta yine zonta




banyonun yankısıyla beraber apartmanı, tüm mahalleyi hatta tüm şehri kahkaha sesi alıyor.. o derece gülüyoruz... gözümüzden yaşlar geliyor, ipek küvetin kenarına oturarak gülyordu ki küvetin içine düştü bir de ona güldük...

Allahı'm sen niye bana bu kadar şapşal bi sevgili verdin yareppim.. :)) ama seviyorum salağı... canım yaa... ( yazarken bile çok güldüm ipeküm (((: )

4 yorum:

éLLa Çiça dedi ki...

pardon siz gercek misiniz :) tek kisinin yazdigi bir senaryo degildir insallah, alem bir ciftsiniz cunku :)

LoLLa dedi ki...

é L L a'M gercekler galiba yaa deli asik bunlar psikopatlar be yaw ahauahauah allaaaam anirmaya alistik sizle iice yaaaaa ooooof

mmmuucckkksssss bi suru bi suru len
:)

ps: ayhh kiyamam Ipek'ime yaaa :)))
:s
ps II pardın once Efe'nin Ipek'ine kiyamam dicektim :)))

mmuucckkk

sentekbizikimiz dedi ki...

ayy pek şekersiniz siz yahu:=)yiirimm:=) muckk

ipek

tropicalmalibu dedi ki...

ceplerinde marlboro
çakmaklar zippo
levis'ın üstüne ipek giymiş kro,

cok sevdim ,tuttum.okudum,gordum ve sahit oldum.
superrr
sevgiyle

sevdiceklerimiz